Nasıl Bir Vicdana Sahipsiniz

Bir randevuya yetişmektesiniz. Trafiğin yoğun olduğu bir saatte taksidesiniz. Yol kenarında bir kalabalık dikkatinizi çekiyor. Yerde yatan bir gence birkaç kişi tekme atmakta...

Müdahale etmeden duramazsınız. Her şeyden önce taksiyi durdurur ne olduğunu öğrenmek istersiniz.

Hemen polise telefon edersiniz

Hemen şoförle spekülasyonlara girişirsiniz.

Hiç ilginizi çekmez.

Dayak yiyene çok acırsınız ama elinizden bir şey gelmez.

Markette alışveriş yaparken annesinin yanından ayrılan bir çocuğun şeker reyonundan bir paket aşırdığını gördünüz...

Çocuğun yanına gider yaptığının yanlış olduğunu söylersiniz.

Usulca çocuğun annesine durumu söylersiniz.

İnşallah yakalanmaz diye düşünürsünüz.

İşte geleceğin suçlusu diye düşünürsünüz

Keşke çok zengin olsam bütün çocuklara şeker alsam diye geçirirsiniz içinizden.

Kuzeniniz çok önemli bir okulun giriş sınavına hazırlanıyor. Sizden borç istedi. Sorduğunuzda soruları satın alacağını söyledi...

Onu bir güzel paylarsınız.

Yaptığının yanlış olduğunu söylersiniz.

Paranızın olmadığını söylersiniz.

Bunun sizin için iyi bir yatırım olmadığını düşündüğünüz için vermezsiniz.

Borç verirsiniz.

Bir taksi durdurdunuz. Arka koltuktaki yolcu iniyormuş siz bindiniz ve o ne? Arka koltukta 100 YTL!

Hemen o yolcuya seslenirsiniz: Bir kontrol eder misiniz? Para düşürmüş olabilirsiniz?

Parayı alır ihtiyacı olan birine verirsiniz.

Parayı alır en sevdiğiniz arkadaşınıza bir şeyler ısmarlarsınız.

Parayı cebe indirirsiniz.

Hiç dokunmazsınız.

Fena halde gıcık olduğunuz patronunuz tatile giderken papağanını size emanet etmek istiyor ve cereyanda kalmaması gerektiğini çok hassas olduğunu söylüyor.

Biraz iğneli bir dille kabul etmezsiniz. İçinizden ona iyilik yapmak gelmiyor.

Patronunuza gıcık olabilirsiniz ama hayvanları seviyorsunuz. Papağanı alır özenle bakarsınız.

Cereyanda bırakayım da görsün!

Kabul etmezsiniz. Masraflı olabilir. Patronunuz için beş kuruş bile harcamak istemezsiniz.

Ona hiçbir iyilikte bulunmak istemediğiniz için evinizin çok cereyanlı olduğunu söylersiniz.

Camide namaz kılınırken kalp krizi geçirdiği için yere yığılan kişiye namaz bitene kadar müdahalede bulunmayanlarla ilgili haberi duyduğunuzda aklınızdan neler geçti?

Tam bir kara mizah !

Yazık dini yanlış anlamışlar.

Yere yığılan kişi yanındakinin babası olsaydı acaba böyle mi olurdu?

Hiç zahmet buyurmamışlar işi Allahta havale etmişler!

Bireysel din anlayışı olsa gerek.